-
1 mum
свеча́ (ж)* * *1) свеча́ тж. тех.2) (тж. bal mumu) воск3) (тж. kilise mumu) све́чка••- mum gibimum dibine ışık vermez — посл. под свечо́й темно́ (влиятельный человек избегает что-л. делать для своих близких)
- mum olmak
- mum yakmak
- mum yapıştırmak -
2 mum
"1. candle. 2. wax. 3. candlepower; colloq. watt. -la aramak /ı/ 1. to miss bitterly, feel the loss of grievously; to rue the absence of. 2. to crave (something virtually unfindable). - boya crayon (made of wax). - burnu the burnt end of a candlewick, snuff. -a çevirmek/döndürmek /ı/ to make (someone) submissive and obedient, make (someone) putty in one´s hands. - damlalığı brim around the socket of a candlestick, sconce; ring (placed around the base of a candle to catch the drippings). - dibine ışık vermez. proverb One may be a help to others and yet neglect one´s family and oneself. - direk (standing) ramrod straight. -a dönmek to become putty in someone´s hands. - gibi 1. (standing) ramrod straight. 2. well-behaved. 3. waxen. 4. (as) white as a sheet, very pale. - külahı snuffer (used to extinguish candles). - makası snuffers, wick trimmers (used to trim candlewicks). - olmak 1. to become quiet and well behaved. 2. /a/ slang to be willing to do (something); to be willing to do something for (so much money). - yakmak to light a votive candle. - yapıştırmak /a/ 1. to seal (something) with sealing wax. 2. to make a mental note of."
См. также в других словарях:
mum dibine ışık vermez — etkili kişi kendi yakınlarına yardımcı olamaz anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
mum — is., Far. mūm 1) Bir fitilin üzerine erimiş bal mumu, içyağı, stearik asit veya parafin dökülüp genellikle silindir biçiminde dondurulan ince, uzun aydınlatma aracı Kandil geceleri bu velilerin yerleri mumlarla donanırdı. Y. K. Beyatlı 2) Bal… … Çağatay Osmanlı Sözlük